ASTROLOG KAAN KARABULUT

MERKÜR RETRO Bu, arşınlaşmış acılara karşın nasır tutmayan kalplerin, buruk ama onurlu sevdaların ve güneşli günleri yaşamak varken gölgede gözyaşı dökmüş, hasretlik çekmiş tutkuların öyküsü. Bu bir eve dönüş hikayesi. Gidip de dönmemek, dönüp de görememek var dediğimiz yerde başlayan bir mesele. Elbette, her dönüşte olduğu gibi, geride bıraktığımız şeyleri tekrar yerinde bulamama endişesini de içinde barındıran, ancak bir umutla sarıldığımız, yeniden kavuşma heyecanını da yaşatan bir coşkunluk hali. Akrep burcundaki Merkür retrosu, sadece “gerçek tutkuya ve sadakata” cesareti olanların iradesini sınayacak bir dizi meseleyle karşımıza dikiliyor. Sırtımızı yasladığımız yerin ne kadar sağlam, içinde olduğumuz ilişkilerin ne kadar gerçek ve samimi, mahremiyetimizin ne kadar güvende olduğunu bize gösterecek türlü olaylar vesilesiyle gerçekler ortaya çıkıyor. Sırlarımızla imtihan oluyor, SIR’landığımız yerden ortaya çıkıyoruz. Kaç kez kalbimizden vurulduk, sırtımızdan yedik

GÜNEŞ URANÜS KARŞITLIĞI Güneş Akrep burcu seyrine başladığı için, hepimiz ilişkilerimizde ve hayatın genelinde daha derin izler arayışı içerisindeyiz. Dolayısıyla “hassas” bir dönemdeyiz. Her şeyin “görünmeyen taraflarını” merak edip anlamaya çalışıyoruz. Ayak parmaklarımızın ucunda yürüdüğümüz ve hedefimize giderek yaklaştığımız bir sessizlik AN’ını düşünün. Nefesimizi neredeyse tutmuş gibiyiz. Ancak, hedefe o kadar kilitlenmiş durumdayız ki, indiğimiz karanlık dehlizin yolunda duran eşyaları fark edemeyecek kadar da “tutkularımıza odaklıyız”. İşte tam bu anda bir şeye çarptığımızı ve gürültüyle yere düşürdüğümüzü hayal edin. Bu aynı zamanda “kaderin” ve teslimiyet noktamızın titrediği AN’dır çünkü aklımız bir anda hedeften çıkıp, yaşadığımız olayın vehametine odaklanır. Uranüs ile Güneş’in karşılaşması genelde böyle bir etki yaratır. Birisi hayatımıza dahil olur. Plan program yapar, gelecek hayalleri kurarız. Sonra ne olduğunu anlamadan bu kişinin çıkıp gittiğini görürüz

MERKÜR TUTULMASINA DOĞRU Derdini söylemeyen derman bulamaz. Ne aradığını bilmeyen, bulduğu ile abad olmaz. Amaçsızca yola revan olan, varacak bir menzil bulamaz. Kötü niyetle iş yapan, İyilikten nasip alamaz. Yüzüne gülüp arkandan vurana, bir şans daha tanınmaz. “Sıkıldım ara mı versek” diyenden, hayırlı yoldaş olmaz. Bir ilişki ya vardır ya yoktur, ortasında durulmaz. Ya dostsundur ya düşman, menfaat için sırnaşılmaz. Aklın ya önden gider ya takip eder arkadan, Sözünde durursan gelir, istediğin doğru AN Kemale erdiğini bilirsin salınmayı bırakınca SIR sana hasıl olur Akıl Rûh’a kavuşunca. Yazmış olduğum Merkür Tutulması mısralarında Merkür ve Güneş’in ilişkisinden sembolik olarak bahsettim. 11 Kasım’da Merkür retroyken, bir “Tutulma” gerçekleşecek. Güneş ve Merkür hizalandığında, “SIR’ra vâkıf olmak için, Akıl ve Ruh’un kavuşum AN’ına” tanıklık edeceğiz. Sorgular kalkacak, Ruh arzusunu irade buyuracak. İnsanın İman’ına bir Aydınlık inecek. Perdeler kalkacak, HAK’ikat GÖR’ü

26 AĞUSTOS – 01 EYLÜL HAFTALIK YORUMLAR KOÇ BURCU Merhaba Sevgili Koç ve/veya Yükselen Koç. Bu haftanın ortasına kadar Ateş elementinde bir tek Merkür Aslan geçişi yer alıyor ve haftanın ortasından sonra bir süreliğine Ateş elementi yani heves, heyecan ve mücadele gücü etkisi zayıflıyor. Hava elementindeki eksiklik de devam ediyor. Ortam Su ve Toprak elementine yani duygusal dünya ve gerçeklik değerlerine kalmış durumda. 26 Ağustos Pazartesi günü, Ay Yengeç burcunda ilerliyor olacak. Sabah saatlerine kadar Ay Güneş, Ay Venüs ve Ay Mars uyumlu açıları etkili olacak. Evdeyseniz muhakkak ev işlerine girişmeye başlayın ve her şeyi toparlayın. İşteyseniz zaten yine durmak istemeyeceksiniz. Aslında Ay yerleşkesi durağan ve tembel sayılacak bir yerde ama Başak burcundaki gezegenler size tam destek vererek yardımcı olacaktır. O yüzden titiz bir şekilde işlerinizi görmeye bakın. 27 Ağustos Salı günü, Ay Yengeç burcunda ilerlemeye devam edecek. Ay Neptün uyumlu açısı etki