ASTROLOG KAAN KARABULUT

GÜNEŞ YENGEÇ BURCUNDA Güneş Yengeç seyrindeyken, genel olarak yaşamdan beklentilerimizi, varoluş sebeplerimizi, saf / rafine yeteneklerimizi, ailevi konular ve kendi içsel hayatımız üzerine odaklayabilir, çevremizle kurduğumuz bağların hangileriyle yola devam edeceğimize; bu kişilerin bizim hayatımızdaki yerine ve aidiyetine karar verebiliriz. Ailemiz, yaşadığımız evimiz, ebeveynlerimiz, manevi değerlerimiz ve kendi iç kimliğimiz ile ilgili konulara geniş bir yer açabiliriz.  Evlenmek ve yuva kurmak veya evliliği ciddi olarak düşünüp adım atmak, ev kiralamak / satın almak, taşınmak, çocuk sahibi olmayı düşünmek, bu dönemin konuları arasında yer alabilir. Güneş’in bir burçta olması, karşılaştığımız türlü olumlu / olumsuz durumların, sebep sonuç ilişkilerinin, o burcun konuları vasıtasıyla önümüze çıkması anlamını taşır. Yılda 12 kez Güneş, belli hayat alanlarına ışık tutar ve daha önce sergilemekte zorlandığımız yeteneklerimizi ortaya koymamıza yardımcı olur. Güneş, Yükselen,

SEBAT, İSTİKRAR ve KURTULUŞ Yaşam, sürekli yeni hedefler belirlediğimiz bir yolculuktur. En önemsizinden en hayati olanına kadar plan yapar, beklenti içinde yaşar, kendimize amaçlar oluştururuz. Maddi (para, mal vs.) ya da manevi (şöhret, ünvan vs.) bir mertebeye ulaşmak, elde tutmak ve sürdürebilmek, doğum haritamızın ve özellikle Satürn’ün vaad ettiği açılımlara bağlıdır. Neticede bu gezegene “insan olmayı deneyimleyen muhteşem ruhlar” olarak geldiğimize göre, ulaşabileceği miz en hayırlı şeyin “insan-ı kamil” mertebesi olduğunu hatırlamalıyız. Doğum haritamızdaki Güneş burcu, ruhun saflaştırılmış, rafine hale getirilmiş yeteneklerini gösterirken, Satürn’ün yer aldığı burç ve aldığı açılar, varoluş amacımızı gerçekleştirmek için almamız gereken sorumlulukları ve tekamül sürecimizi, en gerçekçi ve somut bir şekilde yaşatarak “öğretir”. Değer atfedilen şeyleri elde etmek, daha doğrusu hayat yolculuğu içerisinde verimli kullanabilmek, yine Satürn’ün bize gösterdiği sınırları anlam

MARS MERKÜR - PLUTO KARŞITLIĞI Ne kadar anlatırsak anlatalım, biz karşımızdakinin anladığı kadarız. Bu bilinç haliyle ilişkilere yaklaşırsak, kendimizi paralamamıza ve fazladan bir çaba sarf etmemize gerek kalmaz. Düşüncelerimizi ve hislerimizi aktarma noktasında, uç tavırlarda olabiliriz. Duygusal tetik alan ruh halimizin yansıması, sürekli kendini ifade etmeye ve “yanlışları” düzeltmeye çalışan biri gibi görünmemize neden olabilir. Ancak karşımızdaki insanlar bildiğini okuy amaya ve bizi bir sinir harbinin içine doğru çekmeye çalışabilir. Ayrıca her tür tartışmada kendimizi baskı altında veya yönlendirilmeye çalışılan kişi pozisyonunda hissedebiliriz. İsteklerimizde ısrarcı ve haddinden fazla hırslı olabilir, tüm kuralları çiğnemeye ve sınırları kaldırmaya çalışabiliriz. Birileri veya bazı olaylar önümüze set koydukça, onlara karşı daha fazla direnmeye ve “bilenmeye” başlayabilir, öfkemizi mantığımızın önüne koyabiliriz. Olumlamamız: Benim gibi herkesin kendine ait bir

YAY BURCUNDA DOLUNAY Yeni ay evresinde, evvelce yarım kalmış, kopmuş ilişkilerimizi yeniden canlandırmaya çalıştık. Yeni insanlarla tanıştık, yeni fikirler geliştirdik, planlar yaptık. Sonra mayalanma sürecine bıraktık. Dönüp baktığımızda, çabamızın beyhude olduğunu düşündüğümüz tüm gereksiz ve olumsuz his barındıran ilişki ağlarını, boş laf üretenleri olduğu yerde bırakma zamanımız geldi. Verilen sözlerden, duyduğumuz vaatlerden, ayaklarına gittiğimiz insanlardan, halini hatrını sorduğumuz tanıdıklarımızdan, yardım talep ettiklerimizden, bu geçtiğimiz 15 günlük süreçte aldığımız karşılık (ya da karşılıksızlık) ilişkilerimizin kaderini belirliyor. O yüzden temizliğe önce telefon rehberimizden başlıyoruz. Hiçbir koşulda yanımızda olmayan, olumlu destek göstermeyen ve hatta köstek olan, bugüne kadar ki gidişatta iyi niyetini yitirmiş ve yozlaşmış tüm bağlantılarımızı, sükunetle kesiyoruz. Bu dolunayda, hayatımızdaki her türlü konu için “gerçeklerin gözümüzün önüne serilmesi”

MARS MERKÜR KAVUŞUMU Herkesin birçok konuda fikir sahibi olduğu zamanlardayız. Özellikle bir düşünce, bir alan ya da kavramla ilgili kemikleşmiş değerlerimiz varsa, kimsenin karşıt görüşte olmasına tahammül edemeyebiliriz. Mars Merkür kavuşumu da, dolunaya gittiğimiz bu günlerde, düşünce ve davranış kalıplarımızı daha da keskinleştirme ve yalnızlaşma eğilimine sokuyor bizleri. Kulaktan dolma sözlerle insanların bizleri yargılamasından ve bundan dolayı dolduruşa gelmekten kaçınmamız gereken bıçak sırtı günlerindeyiz. Ya fazla korumacı ya da fazla saldırgan tavırlar sergilemeye müsaitiz. Duygusal güdümlü füze gibiyiz desek abartmayız aslında! Hepimizin kendi iç hayatına, becerilerine ve planlarına odaklanması, bu süreci rahat atlatmaya yardımcı olabilir. Her türlü yardıma muhtaç insanları / canlıları, maddi ve manevi yönden besleyebilir, onları istekleri konusunda yüreklendirebilir,  onlara birer “koruyucu melek” olabiliriz. Yengeç burcu teması olduğu için, tüm odağımızı kendi i

MARS SATÜRN KARŞITLIĞI Halat çekme oyunundaki gibi bir çekişmenin ortasındayız. Hayatımızdaki bazı kişiler durduk yere, önümüze çıkıp yapmak istediğimiz şeylere engel olmaya, yolumuza taş koymaya veya bizi manipüle etmeye çalışıyor. Sanki herkes el birliği ile bizi oyun dışı bırakmaya çalışıyormuş gibi bir tabloyla karşılaşıyoruz. Plan program yapıyoruz ancak harekete geçmek için ihtiyacımız olan heves ve geniş düşünme becerisinden yoksunmuş gibi hissediyoruz. Bu yaşananların, özünde bizim kötülüğümüz için olmadığını, “kızgın çeliğin soğuk suya daldırılıp sertleştirilmesi ve daha dayanıklı hale getirilmesi gibi”, ilahi planın bizi bir önceki halimizden daha dayanıklı hale sokmak için bu olayları ve insanları önümüze çıkarttığını anlamamız gerekir. Öfkemizi kontrol etmek, sonradan pişman olacağımız tavırlardan ve sözlerden uzak durmak çok önemlidir. Öfke’nin, Öz’ümüz ile Yaradan arasındaki en büyük perde olduğunu hissetmek, evrendeki yerimizi hatırlatacaktır. Bir sorunla ka

MARS NEPTÜN UYUMLU AÇISI Kalabalık şehirler içerisinde koşturmaca halindeyiz. Gün içinde birçok mecraya yetişmeye çalışıyor, birçok role bürünüyor, birçok yeteneği bir arada sergilemeye çalışıyoruz. Sevinçlerin de hüzünlerin de biri bitmeden diğeri başlıyor ve bu aşırı hızdan dolayı tüm detayları kaçırıyor, “AN’ı yaşamaktan” uzak kalıyoruz. Kimimiz çocukluğundaki masum ve saf günleri özlüyor, kimimiz geçmişte kurduğu bağları, dostlukları ve arkadaşlıkları arıyor gittiği yeni yerlerde. Yemeklerde aradığımız eski tadlar gibi, baktığımız her çift gözde, duyduğumuz her bir sözde, girdiğimiz her bir gönülde aynı lezzeti almak istiyoruz. Su burçlarında ilerleyen Mars ve Neptün, kendi aralarında uyumlu bir konuma erişiyor. Geçmişe olan özlemimiz doruk noktasına çıkıyor. Hep bir ağızdan “biz eskiden farklıydık, aramızdaki sevgi bir başka güzeldi” nidaları yükseliyor. Eski tadı bugüne taşımak, samimiyete (dürüstlüğe), iyi niyete, içten gelen sevgiye, paylaşım ruhuna, birbirini

İSTİFÇİLİKTEN KURTULMAK 2 Temmuz’da Yengeç Burcunda gerçekleşecek Yeni Ay ve Güneş Tutulması öncesinde, 17 Haziran’da Yay Burcunda yaşayacağımız bir Dolunay evresi olacak. Yeni bir aşamaya geçmek için, öncesinde başlatılan / başlayan süreçlerin yola koyulması, mümkünse tamamlanması beklenir. Tamamlanmayan her iş / sorumluluk / süreç, gün geçtikçe sırtımızda taşıdığımız gereksiz bir yük yığını haline gelir ve bizi kamburlaştırır. Gökyüzünün bizi özellikle son dönemlerde iyiden iyiye sıkıştırdığını göz önünde bulundurarak, fayda dokunmayan şeylere tutunmak ve direnmek yerine, akışa ve ilahi plana güvenerek, hayatımızda gerçekleşmesi muhtemel olumlu değişim ve dönüşümlere kapılarımızı açabiliriz. Bunu da saflaşarak, sadeleşerek ve gerçek ihtiyaçlarımıza odaklanarak mümkün hale getirebiliriz. Eşyaların fazlalılığı fiziksel yaşam alanlarımızı daraltır ve bizi esir eder. İnsan fazlalığı, enerji alanlarımızı bozar. Kendimiz ve sevdiklerimiz için ihtiyacımız olan zamanı ve bazen

VENUS ALCYONE KAVUŞUM Sakin, huzur ve keyif içinde, güneşli gökyüzü altında baharın tadını çıkaran AŞK’a bir fırtına yaklaşıyordu ve uzaklarda çakan şimşekleri henüz fark etmiyordu. Bir şeylerin değişmeye başladığı aşikardı. Acaba bu değişime ne kadar hazırdı? İlişkilerin ve maddi gücün temsil gezegeni Venüs, Boğa burcu seyrini sona erdiriyor, İkizler burcuna geçiyor ve Alcyone sabit yıldızı ile kavuşuyor. Maddi kıymetlerimiz, ilişkilerdeki güven duygumuz ile ilgili “değişmez değer anlayışımızın” ve tutucu davranış kalıplarımızın biraz dışına çıkmaya hazırlanıyor, daha esnek olmaya yatkın bir hale geliyoruz. İlişkilerimizde, varsa sorunları iyi niyetle çözmek ve yeni bakış açıları kazanmak; mali kazançlarımız, ticari girişimlerimiz ve fırsatlarımız bakımından gizli kalmış potansiyelleri keşfetmek için bu etkiyi kullanmamız mümkün görünüyor. Aşkın gözü kördür lafı mecazi bir anlam taşısa da Alcyone, gözlerle ilgili hassasiyeti anlattığı için, dünyevi konulardaki kararsızlığımız

MARS SIRIUS KAVUŞUM Dağınık motivasyon güncemiz içerisinde, bizi hedeflerimiz ve arzularımız konusunda daha keskin hale getirmeye çalışan bir Mars görünümüne erişmiş bulunuyoruz. Ruhumuzun derinliklerinden, yaşadığımız evimizi, hanemizi, ailemizi ve hatta ülkemizi ilgilendiren tüm konulara kadar, atacağımız her adımı hesaplamamız gerekiyor. Sirius Yıldızı, yüksek ödüllü bir enerjiye sahiptir ve elbette ödülün derecesi büyüdükçe, bunun riski de paralel olarak artmaktadır. Her birimiz kendi uzmanlık alanımızda, yeteneklerimiz ölçüsünde ve girişimlerimizin doğrultusunda, ummadığımız noktalara kadar çıkabiliriz. Satürn’ün, bu yerleşimin tam karşısında olduğunu hatırlayarak “şanstan daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu” öngörebiliriz. Gerekli techizatı donanmalı, yetenek kadar bilgi ve birikimlerimizin yeterliliğini gözetmeli, her aşamada iyi niyetimizi ve sakinliğimizi korumalıyız. Sakin olmanın pasif kalmak anlamına gelmediğini, “halden anlamak”, soruna takılmak yerine çözüme odakl

MERKÜR YENGEÇ BURCUNDA Bizleri bir korunakta, bir kabuğun içerisinde dağılmadan koruyan, kollayan YUVA ve bu yuvayı şenlendiren, ömrümüzü cennete çeviren suretlerle AİLE. Odak noktamız, planlarımız ve düşüncelerimiz, mutluluğumuzun temel adresi olan Aile ve Yuva kavramları üzerine yoğunlaşıyor. Kopan bağlarımızı yeniden oluşturmak, sıkıntıları birlik bilinci ile ortaklaşa çözüm yoluna kavuşturmak, kendi ÖZ’ümüz ile bağlantıya geçmek için ideal bir döneme adım atıyoruz. Kendi derinliğimizdeki BEN ile bağ kurmak, geçmişimizle barışmak ve nihayetinde farkındalığımızı arttırmak, içinde bulunduğumuz ve adına “yuva” dediğimiz yerde kök salmamızı kolaylaştırıyor. Geçmişi ve çocukluğu hatırlamak, anılarda seyahat yapmak, kendimizi eski fotoğraflara bakarken bulmak bu dönemin belirgin durumları arasında yer alır. Hayatın sonu, doğum haritasının 4. Evi ve (doğal olarak) Yengeç burcuyla özdeşleştiğine göre, Merkür Yengeç geçişi, İlahi kaderin bizdeki son tecellisi ile gerçekleştirdiğ

İkizler burcunda 3 Haziran saat 13:01’de bir yeni ay gerçekleşiyor. Hayatımız için yeni yol haritaları çizmek, sağlıklı iletişim kanallarını kuvvetlendirmek, sorunlu ilişkileri düzeltmek ve çözüme kavuşturmak için ideal bir dönem olabilir. Evvelce niyetlenilmiş ancak kaçırılmış bir tanışma fırsatını yakalamak gündeme gelebilir. Yol ayrımındayız. Benliğimizi, kişiliğimizi, varoluşumuzu, birikim ve tecrübelerimizi nasıl ve hangi yöne sevk edeceğimize karar veriyoruz. Almamız ve vermemiz gerekenleri seçip, kimlerle neyi ne kadar paylaşacağımızın dengesini kuruyoruz ve yeni oluşumlara sevgiyle kucak açıyoruz. İnsanlarla ve evrendeki varlıklarla olan ilişkimizin sınırını belirliyoruz. Bırakmamız gereken yükleri teslim ediyor, huzur içerisinde yeni diyarlara doğru yol alıyoruz. Gökyüzündeki gezegenlerin yerleşimi tam rahat bir durumda olmadığı için, aklımıza her gelen ve özellikle duygusal motivasyonlarla desteklenmiş fikir patlamalarından ve uygulamalarından uzak duruyoruz. Olu