MERKÜR MARS - PLUTO KARŞITLIĞI
MARS MERKÜR - PLUTO KARŞITLIĞI
Ne kadar anlatırsak anlatalım, biz karşımızdakinin anladığı kadarız. Bu bilinç haliyle ilişkilere yaklaşırsak, kendimizi paralamamıza ve fazladan bir çaba sarf etmemize gerek kalmaz.
Düşüncelerimizi ve hislerimizi aktarma noktasında, uç tavırlarda olabiliriz. Duygusal tetik alan ruh halimizin yansıması, sürekli kendini ifade etmeye ve “yanlışları” düzeltmeye çalışan biri gibi görünmemize neden olabilir. Ancak karşımızdaki insanlar bildiğini okuyamaya ve bizi bir sinir harbinin içine doğru çekmeye çalışabilir. Ayrıca her tür tartışmada kendimizi baskı altında veya yönlendirilmeye çalışılan kişi pozisyonunda hissedebiliriz.
İsteklerimizde ısrarcı ve haddinden fazla hırslı olabilir, tüm kuralları çiğnemeye ve sınırları kaldırmaya çalışabiliriz. Birileri veya bazı olaylar önümüze set koydukça, onlara karşı daha fazla direnmeye ve “bilenmeye” başlayabilir, öfkemizi mantığımızın önüne koyabiliriz.
Olumlamamız:
Benim gibi herkesin kendine ait bir “yapılacaklar listesi” olduğunu fark ediyor, beklentilerimi ve planlarımı sürekli anlatmak ya da şikayet etmek yerine, yeteneklerim ve becerilerim nispetinde kendi işime bakıyor, çabamı ortaya koymaya gayret ediyorum.
Herkesin farklı bir izanı ve kapasitesi olduğunu kabul ediyor, dayatmacı fikirlerin hüküm sürdüğü ilişkiler yerine, tarafların birbirini dinleyip anladığı, olumlu destek sağladığı ve saygı duyduğu ilişki ve ortamları tercih ediyorum.
İnatlaşmanın kimseye bir fayda getirmediğini biliyor, iyi niyet çerçevesi içinde orta noktada buluşmaya çalışıyor, anlaşamadığım veya birbirimize yapıcı katkımızın olmadığına kanaat getirdiğim yıkıcı diyalogları sona erdiriyorum.
Karşımdaki insanda negatif bir iz bırakmamak adına, bana yapılan yanlışları direkt onu yargılayarak ve suçlayarak değil, kendi üzerimde yarattığı olumsuz tesiri ifade ederek gösteriyor, kendisinde sağlıklı bir farkındalık oluşturuyorum (ve de öyle çok şükür).
Kaan Karabulut
Yorumlar
Yorum Gönder