SATÜRN URANÜS KARESİ

 SATÜRN URANÜS KARESİ

Güvence altında kalmak adına insanoğlunun direnç gösterdiği değişimler ve korunmak için çektiği setler, nihayetinde onun gelişimine engel olan ve gerçek özgürlüğünü elinden alan hapishaneleri inşa edecek malzemelere dönüşür. Sonra bir gün, bu zincirleri hızlıca kırmak zorunda kalacağı durumlara maruz kalır. Fakat üst üste o kadar çok kapı kilitlenmiştir ki, bunları bir çırpıda açmak kolay olmaz.

Zaman (Satürn), yaradılışın mükemmel BİR’liğini ve nihai denge noktasını idrak edebilmesi için gezegendeki varlıklara Yaratıcı’nın bahşettiği, birbiri ardına eklenmiş tekrar eden parçalı döngüleri, tecrübe dizilimlerini temsil eder.

Örneğin, yeni bir şey öğrenmek isteyen kişi bunu bir sürece yaymak zorunda kalır. Hedef tektir fakat onu gerçekleştirecek döngülere, günlere / haftalara / aylara / yıllara ihtiyaç duyulur. Ömür denilen süreçte kimisi öylesine gün doldurur, “zaman öldürür”, kimisi ise yaşam boyunca Yaradılışın BİR’lik dengesini idrak etmek için gereken bilgeliği arar, ruhunu ve bedenini bir disiplin içinde eğitir ve yükseltir.

Yüksek Bilinç / İdrak (Uranüs) noktasına varıldığında artık insanın endişe ve kaygı yaşayacağı bir korku kalmaz. Zaman döngüsünün dışına çıkılarak AN bilinci açılır ve yapboz birleşir. Aslında kurtarılacak bir dün ve yarın olmadığı anlaşılır, anlamlı şekilde yaşanması gereken sadece bir gün vardır o da bugündür.

Elbet zaman her şeyin ilacıdır ancak sürekli daha mükemmele ve dengeli olana doğru yolculuğuna inançla ve umutla devam edenler bu mükafatı kazanabilir. Yol ayrımlarınız hayırlı başlangıçlara dönüşsün ve kıymetli sonlara kavuşsun.

Işık OL’sun.

Kaan Karabulut