YAŞAMIN MEYVELERİ
YAŞAMIN MEYVELERİ
Her insan, büyüyüp meyvesini vermek isteyen ağaç gibidir. İnsanlarla paylaştığımız tüm güzelliklerimiz aslında dalımızdaki nimetlerimizdir. Kokusu tadı hoş, faydası bol bir ürün sunabilmek, damaklarda güzel tatlar bırakmak için, onu yetiştirme sürecinde dikkatli davranmalı, tam vaktinde toplamalı ve kıymetini bilen varlıklara sunmalıyız.
Gerçekte öz benliğimiz, cevherlerimizin bilinmesini ve anlaşılmasını ister. Ruhumuzun derinliklerinden binbir zorlukla çıkarttığımız güzelliklerin takdir edilmesini isteriz. Ancak bazen bu süreçte çok vakit kaybederiz, kendimizi yeteri kadar mükemmel bulmayız ve yargılanma korkusu yaşarız. Bu kez kendimizi gizleme ihtiyacımız ortaya çıkar. Böylece korunaklı ve güvende kaldığımızı zannederiz. Ama hala anlaşılmıyoruzdur ve bu sıkıntı yaş ilerledikçe bizi daha atıl, öfkeli, mutsuz ve hareketsiz hale getirebilir.
Her yaş güzeldir. Özellikle yoğun tecrübeler edindikten sonra hayatı daha yukarıdan görmeye başladığımız zamanların tadı daha farklıdır ve değişim için geç kalınmışlık yoktur. Çünkü tüm çaba, bu gezegeni terk etmeden evvel tam dengeli yüksek bilinç seviyesine erişerek, Yaratıcı’nın insana bahşettiği tüm sıfatları layıkıyla idrak edip hal üzerine yaşayabilmektir. Bunun için de, bahşedilmiş yetenekleri ortaya çıkarmaya; akıl (mantık), kalp (sevgi) ve irade (kararlılık) dengesini muhafaza ederek önce kendimize sonra tüm gezegene olumlu katkıda bulunmaya gönüllü olmamız gerekir.
Başak sürecinde, yetiştirdiğimiz ve hasat etmeye hazırlandığımız nimetlerimize özen göstermemiz gerektiğini hatırlayacağız. Hayata tutunmak için birbirimizi samimiyetle sevmemiz gerektiğini idrak edeceğiz.
Mutlaka her karşılaşma, Yaratıcı’nın arzusu ve insanın ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleşir. Yargılayarak ayrılıklar yaşamak yerine sıcak gönüllerde samimiyetle sarılarak, zorlukları aşabilmek için BİR’lik oluşturabilmek dileğiyle.
Işık OL’sun.
Kaan Karabulut
kaankarabulut@gmail.com
Twitter: astrologka
Instagram: astrolog.kaan.karabulut
Yorumlar
Yorum Gönder