AKREP DOLUNAYI ve AY TUTULMASI

 AKREP DOLUNAYI ve AY TUTULMASI

Olayın kimle, nerede ve nasıl olduğu önemli değil aslında. Artık onunla bir arada değilsen görevler tamamlandı. Emanetler verilip alındı. Yaşamın baki olmadığı bir yerde insanların da gelip geçici olduğunu bilmelisin. Her nesne ve insanın görevi vardır. Bir menzile varmak için binilen araçtan, hedefe varıldığında inmek gerekir. Böylece araç görevini yerine getirmiş olur. İlişkiler de Yaratıcı’nın insan üzerindeki tasarrufunu idrak etmesi için bir nevi araçtır. Çünkü asıl merkezde daima O’nun yüce kuvveti ve sevgisi vardır. O’ndan meydana gelen her varlık birbirine ayna olur. Kimi güzelliklerini kimi kötü hasletlerini görür öteki insanda.

Her geçen gün, bir öncekinden daha dengeli ve öğrendiklerini hal üzerine yaşamayı görev edinen bir “ben” inşa etmek gerektiğinin farkında olmalı insan.

Şöyle diyebilirsin:

“Sen! Birlikte yol yürüdüğüm ve gözlerimin içine tebessümle bakmaya ve elimden tutmaya devam ettiğin için daha yürüyecek yolumuz olduğunu anladığım kişi. Merhaba sana.

Sen! Birlikte nice zorluklar aştığımız ve paylaştığımız, ancak artık gözden kaybolunca birlikte yürüyecek bir yolumuzun kalmadığını anladığım kişi. Sana da merhaba.”

 Bazen kesişir bazen ayrılır yollar.

Kimine sımsıcak açılır kimine buz olur kollar.

İhtiyaçtan dolayı mı sever insan?

Yoksa, sevdiği için mi bir gönüle girme ihtiyacı doğar?

Uzak düşünce mi bilir kıymetini sevenlerin?

Yoksa, kıymet bilmediği için mi kaybeder ve yalnızlığı zorlar?

Kayıp da kazanç da BİR’dir sonunda

Nihayetinde Hayat

Kimden ne öğrendiğine, kendine ve insanlığa nasıl değer kattığına bakar.

İnsanın psikolojik sağlığının dengesi, kişinin diğer insanlarla ve çevresinde gelişen olaylarla kurduğu münasebet sırasında, bedensel ve ruhsal açıdan sınırlarını korumasıyla sağlanır. Sınır bilinci olmayan bir varlık kendi değerini muhafaza edemediği için ilişkilerinde dengesini ve özdeğer duygusunu yitirir.

İnsan güvende olmak, sevmek / sevilmek, huzur içinde yaşamak, arzularını tatmin etmek ister. Kişinin değerini belirleyen şey, öteki varlıklarla birlikteyken de onlardan olumsuz yönde etkilenmeden hayata tutunabilmesidir. Bunun için her birey, özdeğer duygusunu doğru şekilde yaşayabilmeli, öz cevherlerini manevi bir gerekçeye dayandırabilmelidir. Günümüzde insanlar ya ellerindeki maddi imkanlarıyla ya da sadece belli yeteneklerinin varlığı ile kendini değerli göstermeye çalışmaktadır. Ancak asıl önemli olan, bu yeteneklerle hem kendine hem de topluma nasıl hizmet ettiğidir.

Yaşam, başı sonu belli bir hikaye olduğuna göre, insanın “bu bana ait” diyerek tutunduğu ve bırakamadığı şeyler bir gün elinden alınır. Çünkü insan emanetçidir ve madde üzerinde sadece kullanım tasarrufu vardır. Merkezde, insanın yaradılış maksadına uygun bir manevi mertebeye yükselebilmesi için göstermesi gereken çaba yer almalıdır.

Akrep dolunayı ve ay tutulması, hem özel hem de toplumsal açıdan bağlantı halinde olunan her tür ilişkide sınır koymanın önemini hatırlatacaktır. Bir insanın kendine ait sırrı ortaya döküldüğünde, bunu başkalarıyla paylaştığında o artık sır olmaktan çıkar. Bilhassa mahrem hayatın, ilişkilerin sırları başka insanlarla paylaşıldığında bu durum o birlikteliğin felaketine dönüşür. Kol kırılır yeni içinde kalır demiş atalarımız. Ancak önemli olan o kolu kırmamak, kırılan şeyleri de adabıyla, akıl – kalp – irade üçgeninde değerlendirip sağlıklı çözüme kavuşturabilmektir.

Kişi kendi duruşunun ve niyetinin farkında olduğu sürece, diğer insanların yansıtmaya kalktığı olumsuz düşüncelerin pek de bir önemi yoktur. Böyle bir dönemde, insanların birbirlerine esenlik ve huzur dilemesi en doğru seçenek olacaktır.

Kasım 2020’den beri gelişen olaylar artık iyice görünür olacaktır. Ne olursa olsun, size getirdiği katkıları değerlendirmeye çalışın. Öfkeyle kestirip atmak kolaydır, huzurla, barışla, sevgiyle yaraları sarmak, geçmişi tamir etmek belki zor gelebilir ve elbette sağlam bir irade ister ancak böylesi bir çaba takdire şayandır. Lütfen önce kendinize sonra da canınızı yakan tüm bilinç ve olaylara içinizden sarılın ve sevgiyle ışığınızı gönderin. Kendinizi muhafaza edin. Aynı ÖZ’e dönüş yolculuğunda, huzurlu, bereketli, aydınlık ve sağlıklı bir dolunay ve tutulma diliyorum.

Kutlu ve Işık Olsun.

(Tutulma etkileri birkaç ay sürecektir)

Kaan Karabulut

kaankarabulut@gmail.com