UFAK DOKUNUŞLAR

UFAK DOKUNUŞLAR

Bir video izledim. Yurtdışında Karate kursunda eğitim alan ufak bir çocuk, ayağıyla hocasının elindeki tablayı kırmaya çalışıyordu ama kıramıyordu. Sonra ağlamaya başladı. Çevresinde toplanmış olan tüm arkadaşları, yüksek sesle tezahürat yaparak onu yüreklendirdi. Sonunda tahmin edeceğiniz gibi çocuk tablayı kırdı ve herkes büyük bir coşkuyla çocuğa sarılıp kutladı. Ne muhteşem bir özgüven aşılaması!

Heveslerimiz, başarılarımız ve yeteneklerimiz konusunda yalnız bırakılmaya müsait anlayışın içinde yaşıyoruz. Başarılı olanların yanına toplananlar da, genelde bundan nemalanmak ve menfaat elde etmek isteyen kişiler oluyor. Gerçekten, sevgiyle yürekten destek gösteren ve yanımızda duran insanları ayırt etmek oldukça önemli.

Cesaret ve kalp kırmak kolay, iyiyi ve güzeli desteklemek genelde zor geliyor. Kendisine maddi kazanç sağlamadığımız kişiler, bizimle pek vakit geçirmek istemeyebiliyor. Başardığımızda da bu kez bundan faydalanmaya kalkanlar sarıyor etrafımızı.

Onca yıl emek verdim, bu arkadaşlığı / ilişkiyi sürdürdüm, sonuna kadar “iyi niyetimi” korurum diyerek kendimizi üzmenin ve enerjimizi aşağı çekmenin bir anlamı yok. Ortada gerçekten iyi niyetten bahsediyorsak bu her iki taraf için de geçerli olmalıdır. Dolayısıyla sürekli “katlanan kişi” olma durumundan çıkmak gerekir. İlişkiler içerisindeki rolümüzün  illa maddi karşılığı olmak zorunda değildir, manevi açıdan beslenmediğimiz bir ilişkinin ne bize ne de bir başkasına faydası olmaz.

Olumlama:

Kendim gibi, başkalarının da yetenek ve becerilerinin farkındayım. Onların başarılarını ve sevinçlerini yürekten ve mutlulukla takdir ediyorum. İyi insanların başarılarına en az kendiminkiler kadar seviniyorum çünkü biliyorum ki varoluş gayemizle, hepimiz aynı YOL’u aydınlatmaya çalışan muhteşem varlıklarız.  Bu farkındalığa varamamış tüm insanlarla yolumu, güzel dileklerimi sunarak ayırıyorum. Herkesin bir tekamül yolculuğu olduğunun farkındayım ve aynı pozitif titreşime sahip ruhlarla, sevgi ve huzur içerisinde birlikte OL’maya niyet ediyorum. (ve de öyle çok şükür).

Kaan Karabulut