CHIRON ve KARMİK YARA İZLERİ-1
CHIRON ve KARMİK YARA İZLERİ-1
Yaşamın ana amacı ve değeri, karmik izlerdeki sapmaları düzelterek, bizleri "mutlak denge" noktasına getirmektir. Dolayısıyla bir doğum haritasına baktığımızda orada "yanlış" bir şey görmeyiz. Zorlanma ve sıkıntı görebiliriz ki nihayetinde bu zorlu açılar (kare, karşıt, 150 ve diğer yan açılar) kişinin tekamül edip bir an evvel karmik dengesizliklerini toparlamasına yardımcı olmak için oraya yerleşmiştir.
Astrolojik öngörülerde ve doğum haritasındaki kişilik analizlerinde belki de anlaşılması zor yerleşimlerden bir tanesi de Chiron göstergesidir. Chiron bir kuyruklu yıldızdır ve mitolojik imgeleminde "Yaralı Şifacı" arketipi vardır. Konunun o boyutuna burada değinmeyeceğim. Daha ziyade, doğum haritalarında vermek istediği mesajı kısaca anlatmaya çalışacağım.
Yaralı şifacı tanımı, günümüz popüler astroloji medyasında gerçek anlamını yitirmiş kalıp bir kavrama dönüşmüştür. Yaralı Şifacı kavramının arka planında "karmik izler" yatmaktadır. Demek ki, Chiron'un doğum haritasında bulunduğu yer, "karmik geçmişteki yaraların bütününü" işaret etmektedir. Dolayısıyla yine aynı arketipte şöyle ifade edilir: Chiron kendi yaralarını iyileştiremezken, başkalarını bu konuda şifalandırıcı olumlu yönlendirmelerde bulunabilir.
Buradan hareketle doğum haritasındaki Satürn'e erişiriz. Zira Satürn, karmik geçmişte Mars'ın çalışma prensibinde ortaya çıkan sorunların ekseninde şekillenmiş bir göstergedir. Yani şu an bir insanın doğum haritasında yer alan Satürn, karmik geçmişteki Mars'ın kullanım sorunlarından meydana gelmiş bir "sınır" veya "engel" hattıdır. Ayrıca kişinin üzerine düşmesi ve ilgilenmesi gereken "hayati" konuları da yine Satürn gösterir. Chiron ile ne ilgisi var diye sorarsak, Chiron da geçmişte yaptığımız veya sınırı aştığımız yanlış yönlenmeler ve edinimler sonucu "aldığımız yaraların" toplamını belirler.
Dolayısıyla Chiron'u şifalandırmanın yolu Satürn'ü anlamaktan ve onun sunduğu sınavları başarıyla vermekten geçmektedir. Peki Satürn'ün sınavları acı tecrübeler mi içerir? Klasik bakış açısına göre öyle denilse de gerçekte olan şey, hayatın akışı içerisinde mutlak dengeye erişmek için başımıza gelen olaylar silsilesi bir nevi Satürn'ün sınavlarıdır diyebilliriz.
Örneğin Chiron'u Boğa'da ve Satürn'ü Terazi'de olan bir insanı ele alalım. Chiron Boğa, kişinin güven ve öz değer olgularını kaybettiği, maddi ve manevi rahatlık, konfor duygusunu yitirdiği bir karmik geçmişten geldiğini gösterir. Satürn Terazi'ye baktığımızdaysa, kişi ilişkilerle ilgili sınırlarına dikkat etmediği için bunların başına geldiğini anlarız. Terazi burada spesifik bir örnektir çünkü Kollektif burçların ilki olduğu için (Satürn de burada yüceldiği için), ilişkilerde kişinin hem kendisi hem de karşı taraf adına belli bir mesafeyi koruması çok önemlidir.
Gereğinden fazla yakınlık, kişinin iç dünyasını gereksiz açmasına, karşı tarafın gözünde değerini yitirmesine ve maddi / manevi kaynaklarının tükenmesine (Boğa) neden olurken, fazla mesafeli ve uzak durmasıysa, sağlıklı ve dengeli bir ilişki kuramamaktan kaynaklı yalnızlık ve hayatın neşesinden kopma şeklinde yansımalar oluşturabilir. Örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür ve tabi ki doğum haritası bir bütün olarak değerlendirilip ona göre reçete oluşturulur.
Sevgiler.
Kaan Karabulut
instagram: astrolog.kaan.karabulut
mail: kaankarabulut@gmail.com
Yaşamın ana amacı ve değeri, karmik izlerdeki sapmaları düzelterek, bizleri "mutlak denge" noktasına getirmektir. Dolayısıyla bir doğum haritasına baktığımızda orada "yanlış" bir şey görmeyiz. Zorlanma ve sıkıntı görebiliriz ki nihayetinde bu zorlu açılar (kare, karşıt, 150 ve diğer yan açılar) kişinin tekamül edip bir an evvel karmik dengesizliklerini toparlamasına yardımcı olmak için oraya yerleşmiştir.
Astrolojik öngörülerde ve doğum haritasındaki kişilik analizlerinde belki de anlaşılması zor yerleşimlerden bir tanesi de Chiron göstergesidir. Chiron bir kuyruklu yıldızdır ve mitolojik imgeleminde "Yaralı Şifacı" arketipi vardır. Konunun o boyutuna burada değinmeyeceğim. Daha ziyade, doğum haritalarında vermek istediği mesajı kısaca anlatmaya çalışacağım.
Yaralı şifacı tanımı, günümüz popüler astroloji medyasında gerçek anlamını yitirmiş kalıp bir kavrama dönüşmüştür. Yaralı Şifacı kavramının arka planında "karmik izler" yatmaktadır. Demek ki, Chiron'un doğum haritasında bulunduğu yer, "karmik geçmişteki yaraların bütününü" işaret etmektedir. Dolayısıyla yine aynı arketipte şöyle ifade edilir: Chiron kendi yaralarını iyileştiremezken, başkalarını bu konuda şifalandırıcı olumlu yönlendirmelerde bulunabilir.
Buradan hareketle doğum haritasındaki Satürn'e erişiriz. Zira Satürn, karmik geçmişte Mars'ın çalışma prensibinde ortaya çıkan sorunların ekseninde şekillenmiş bir göstergedir. Yani şu an bir insanın doğum haritasında yer alan Satürn, karmik geçmişteki Mars'ın kullanım sorunlarından meydana gelmiş bir "sınır" veya "engel" hattıdır. Ayrıca kişinin üzerine düşmesi ve ilgilenmesi gereken "hayati" konuları da yine Satürn gösterir. Chiron ile ne ilgisi var diye sorarsak, Chiron da geçmişte yaptığımız veya sınırı aştığımız yanlış yönlenmeler ve edinimler sonucu "aldığımız yaraların" toplamını belirler.
Dolayısıyla Chiron'u şifalandırmanın yolu Satürn'ü anlamaktan ve onun sunduğu sınavları başarıyla vermekten geçmektedir. Peki Satürn'ün sınavları acı tecrübeler mi içerir? Klasik bakış açısına göre öyle denilse de gerçekte olan şey, hayatın akışı içerisinde mutlak dengeye erişmek için başımıza gelen olaylar silsilesi bir nevi Satürn'ün sınavlarıdır diyebilliriz.
Örneğin Chiron'u Boğa'da ve Satürn'ü Terazi'de olan bir insanı ele alalım. Chiron Boğa, kişinin güven ve öz değer olgularını kaybettiği, maddi ve manevi rahatlık, konfor duygusunu yitirdiği bir karmik geçmişten geldiğini gösterir. Satürn Terazi'ye baktığımızdaysa, kişi ilişkilerle ilgili sınırlarına dikkat etmediği için bunların başına geldiğini anlarız. Terazi burada spesifik bir örnektir çünkü Kollektif burçların ilki olduğu için (Satürn de burada yüceldiği için), ilişkilerde kişinin hem kendisi hem de karşı taraf adına belli bir mesafeyi koruması çok önemlidir.
Gereğinden fazla yakınlık, kişinin iç dünyasını gereksiz açmasına, karşı tarafın gözünde değerini yitirmesine ve maddi / manevi kaynaklarının tükenmesine (Boğa) neden olurken, fazla mesafeli ve uzak durmasıysa, sağlıklı ve dengeli bir ilişki kuramamaktan kaynaklı yalnızlık ve hayatın neşesinden kopma şeklinde yansımalar oluşturabilir. Örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür ve tabi ki doğum haritası bir bütün olarak değerlendirilip ona göre reçete oluşturulur.
Sevgiler.
Kaan Karabulut
instagram: astrolog.kaan.karabulut
mail: kaankarabulut@gmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder