BİR KADININ KALBİNİ FETHETMEK
BİR KADININ KALBİNİ FETHETMEK
Sevgi (Venüs) en yüce duyguysa, bir kadının (Ay)
kalbini fethetmek (Mars), ruhunu güvenle doldurmak (Satürn), hayatına neşe ve bereket katmak (Jüpiter), sevdiğine ömrünü adamak mert yürekli bir erkeğin
(Güneş) sorumluluğudur.
Burada yazdığım alegorilere (benzetmelere) yakından bakalım.
Parantez içinde yazdığım gezegenler, elbette kendi doğum haritamız içindeki verileri anlatıyor. Şimdi yukarıda yazdığım cümleyi kısım kısım açıyorum.
"Sevgi en yüce duyguysa.." işte Venüs. Venüs doğum haritasında "hayatta keyif aldığımız, sevdiğimiz" her şeyi anlatır. Yaşamın dinamikleri ilişkiler üzerine kurulu olduğu için, hem kadın hem erkek haritasında, "sevgiden ne anlıyorsun ve ne bekliyorsun?" türündeki sorulara cevap verir. Bir insanı sevmek, Yaradan'ı sevmektir aslında. Tüm yaratım süreci sevgiyle işlendiğine göre Venüs, sevgimizi ifade etmek için sahip olduğumuz güzelliklerimizi ortaya koymaktır.
Ateş elementi burçlarında yer alan Venüs (Koç, Aslan, Yay), ilişkide ihtiras ve heyecan arayacaktır. Kalıpları kıran ve meydan okuyan bir zemin arzulayacaktır. İsteklerinin hemen gerçekleşmesini ve hayatında bunu coşkunlukla sağlayabilecek uygun partneri çekmek isteyecektir.
Hava elementi burçlarında yer alan Venüs (İkizler, Terazi, Kova), ilişkide her şeyi konuşmak ve paylaşmak isteyecektir. İlişki zeka ürünü olacaktır ve mantık paydaşlığı ön plana çıkacaktır. İdeolojiler, yapıcı tartışmalar, entelektüel zevklerin ifade edildiği, fikir alışverişlerinin olduğu elektrikli bir ilişki atmosferi oluşacaktır.
Su elementi burçlarında yer alan Venüs (Yengeç, Akrep, Balık), ilişkide romantizm, hislere tercümanlık ve sokulganlık arayacaktır. Omzunda ağlayabileceği, sadece bakışarak ne hissettiğini anlayabileceği insanlarla ilgili bir çekim alanı oluşturacaktır. İçinde nehirler çağlarken, dışarıdan bakanların hiçbir şey göremeyeceği bir sırdaşlık suskunluğu yansıyacaktır.
Toprak elementi burçlarında yer alan Venüs (Boğa, Başak, Oğlak), ilişkide gerçekliğin dibini görmek isteyecektir. Rahatına önem gösterecek, dünyaya çivi çakabilmiş, lafla peynir gemisi yürütmek yerine gerçekten hayata değer katmış kişilere hayranlık duyacaktır. Ona dünyanın imkanlarını seren şartları arayacaktır, hizmete kıymet verecektir.
"Bir kadının kalbi.." işte Ay! Ay, doğum haritasında bedensel varoluş sebeplerini gösterir. Bazen bir kadın için en kırılgan noktadır. Bir kadının haritasında, Ay'ın bulunduğu burç ile o insanın "neyi doğurmak istediğini", yaşama sunacağı yeniliğin, dişiliğin, ilgi göstereceği anaçlığın, kadınlık güdüsünün, erkeğine sunacaklarının nereye konumlandığını görürüz. Erkeğin burayı görmesi önemlidir çünkü Güneş, erkeğin neyi fethetmesi gerektiği, Ay da bu fetihle gelecek olan doğumu gösterir.
"Fethetmek.." işte Mars! Mars, bir kadının doğum haritasında, erkeğinden beklediği bireysel mücadele gücünü anlatır. "Kahramanının" sahip olduğu imaj ve kuvvet oradan görülür. Erkek ne için yaşamaktadır, kimlik arayışı nasıl bir yansıma bulmuştur, kadınını (mahremini) koruması gerektiğinde elindeki araç / silah nedir, bunu kadının Mars'ından görürüz.
"Ruhunu güvenle doldurmak.." işte Satürn! Güven, kolay telaffuz ettiğimiz ve bir o kadar da kolay parçalayabildiğimiz bir kavramdır. İster kadın ister erkek olsun, haritada Satürn güvenin temsilidir, sınırlardır, tabular ve korkulardır. Mars, Satürn'ün emrinde olduğuna göre, bir kadının hayatındaki erkek, kadının korkularını bertaraf etmeli, onu ne pahasına olursa olsun korumalı ve sahip çıkmalıdır. Bir kez kadının kalesi (Satürn) düştüğünde, artık erkeğine olan inancı yerle bir olur. Bu yüzden, erkek nasıl bir sorumluluk aldığının farkında olmalıdır.
"Hayatına neşe ve bereket katmak.." işte Jüpiter! Jüpiter de dürüstlük ve güven ile yakından alakalıdır ama Satürn gibi sağlam bir zemin olmadan, Jüpiter'in bolluğundan, iyimserliğinden bahsetmek yersizdir. Jüpiter, inançtır, berekettir, talihdir. Bir haritadaki Jüpiter, kişinin nasıl korunduğunu hissettiği ile ilgilidir. İnanç varsa güven vardır, inancı olmayan bir insana neyi güvence gösterebiliriz ki?
"Mert, yürekli bir erkek.." işte Güneş! Bunu telaffuz etmek kolay değil. Güneş aslında bir haritada en bağımsız göstergedir çünkü saf yaratım, varoluş ve egoyu gösterir. Gezegenler, ona hizmet için sıralanmış araçlardan ibarettir. Nihayetinde, harita sahibini refaha ve aydınlığa eriştirmek maksadıyla Güneş parlamaktadır. O zaman bir kadının haritasında Güneş'in rolü, sandığımızdan daha büyüktür. Erkek (Güneş), Kadının (Ay) refahını sağlamak durumundadır. Bunun maddiyatla ilgisi yoktur aslında. Yürekle ve ruhla ilgisi vardır. Ancak burada ufak bir paradoks (çelişki) ortaya çıkıyor.
Günümüzde kadınlar, erkeklerin eril enerjisinin zayıflamasından yakınıyor. Diğer yandan kadınlar, toplumsal hayatta aldığı rolleri arttırarak kendi eril enerjilerini yükseltiyor. Erkekler de sadece cinsel açıdan kendi "erklerini" ortaya koyabileceği bir sosyolojik konumlandırmaya doğru gidiyor. Kontrolsüzce gayriciddi cinsel ilişkiler yaygınlaşıyor. Fakat bilinmesi gerekir ki, bir erkeğin ilişkideki sorumluluğu sadece çocuk yapmak ve çalışıp para kazanmak değildir. Kadın ve erkek her ne kadar sosyolojik olarak eşit olsa da, kadının erkeği tarafından korunmaya ve şefkat gösterilmeye ihtiyacı vardır. Burada erkeklere önemli roller düşmektedir. Bu paradoksun çözülmesi için erkeklerin de kendi içinde bulunduğu kafa karışıklığından çıkması, ilişkideki özgürlük tanımlarını gözden geçirmesi, ilişkide ne beklediğini bilmesi, evlilik süreciyle birlikte, yüreğiyle ve ruhuyla tüm ömrü boyunca taşıyacağı bir sorumluluğun altına imza attığını fark etmesi gerekir.
İşte o zaman, yuva bir cennete dönüşebilir.
Sevgiler.
Kaan Karabulut
kaankarabulut@gmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder