SATÜRN'ÜN KARMA İLKELERİ


SATÜRN'ÜN KARMA İLKELERİ

Sürekli koşan, eklem ve iskelet hastalıklarından; hiç yerinden kalkmayan da kireçlenme yüzünden bir gün yürüyemez hale gelebilir. İşte Karmik Denge prensibi de böyle çalışır. Abarttığımız iş ve davranışları kontrol altına almalı, üşendiğimiz sorumluluklara el atmalıyız.

Yukarıdaki alegoriyi (benzetmeyi) açarken, Satürn'ün doğum haritalarımızdaki çalışma ilkelerini inceleyeceğiz.

Dikkat ederseniz cümlede iki aşırı uca yönelmiş insan davranışı yer alıyor.
1. Eklemlerini çok yoran sürekli kendini hırpalayan kişi
2. Hiç yerinden kalkmayan, eklemlerini çalıştırmayan ve iskelet sisteminin sağlıklı işlemesine engel olan kişi.

Satürn'ün doğum haritasındaki işaretleri de benzerdir. Bulunduğu burç ve ev, kişisel anlamda sınırlarımızın olduğu yerdir. Aynı zamanda, endişe edip çekindiğimiz, doğru şekilde enerjisini ifade edemediğimiz ve üzerinde sabırla çalışmamız gereken alanları ifade eder. Gezegen sıralamasında Satürn, göksel bir kapı (sınır) görevine sahiptir. Dolayısıyla Uranüs, Neptün ve Pluton gibi kollektif, süptil, ruhani göstergelerin enerjisini doğru sindirebilmek, gerçek manevi özgürlük ve arınmaya erişebilmek için Satürn'ün sınırını geçebilme kabiliyetini sergilememiz gerekir.

Güneş, hayatımızdaki ruhsal misyonu anlatırken Satürn, bedenlenmemize neden olan karmik konuları anlatır. O yüzden Satürn her şeyden önce dünyasal bir gezegendir. Onun manevi boyut kapılarını açması, bizim dünyasal sınavlarımızı geçme becerimize bağlıdır.

Anatomik olarak Satürn iskelet sistemi ve insan derisini yönetir. Yani, hem yaşamımızı ayakta tutan bir temel aks hem de bedenin dağılmasını engelleyen ve dış etkilere karşı koruyan bir kalkan görevi de görür.

Satürn'ün bulunduğu burç yanında, Ay düğümlerinin ve yöneticilerinin hangi burçlarda yer aldığına, Chiron'un yerleşimine ve Mars'ın bulunduğu burca, sonrasında bunların hepsinin aldığı açılara bakmak gerekir. Ancak o zaman Satürn'ün bir aşırılığı mı durdurmaya kalktığı ya da bir korkuyu mu deşmeye çalıştığını anlayabiliriz!

Güney Ay Düğümü (GAD) Satürn kavuşumu olan insanlar, Güney Ay Düğümü'nün bulunduğu burç konularıyla ilgili bir engellenmeye tabi tutulurlar. Çünkü GAD temelde, karmik geçmişten bugüne gelirken metabolize edilemeyen ve artık bırakılması gereken davranışları içerir. O konularla ilgili arzuların ve temel hırsların şimdi doğrudan sahnede olması kişiye zarar verebilir. GAD zaten başlı başına Satürnyen bir etkiye yani kayıp enerjisine sahipken, Satürn'ün de orada yer alması, bu enerjinin yeniden doğru kullanılabilmesi için öncelikle Kuzey Ay Düğümü (KAD) ile belirtilen alanların inşa edilmesi / iyileştirilmesi gerektiğine işaret eder.

Örneğin: GAD Koç ve Satürn Koç olan bir insan, karmik geçmişte her şeyi kendi bildiği yöntemlerle ve tek başına yapmış, özgürlüğü için sürekli mücadele vermiş, dolayısıyla sağlıklı bağ kurmayı ihmal etmiş, birlikte hareket etmenin gücünü yadsımış, kendini sürekli bir "survivor" modunda tutarak hayatta kalmaya programlamış, karmik geçmişte benlik ve kimlik duygusuna zarar vermiş biri olabilir.

Bu enkarnasyonda kendisi ve yaşamla barış imzalayabilmesi için öncelikle onun "aşırı cesaretli ve özgüvenli" ateşinin, her şeye tepki gösteren tarafının yani Koç tarafının kontrol altına alınması, hatta baskılanması gerekebilir. Bu işi de Satürn Koç üstlenir. Bunu nasıl yapar? Kişi anlamadan dinlemeden karşılık verdiği şeylerden zarar görebilir, kimseden yardım almadan ya da kimseye empati yapmadan bencilce harekete geçtiği konularla ilgili başına iş alabilir vs. Zira Satürn'ün bulunduğu yer, karmik geçmişteki Mars'ın  yani eylem, birey kimliği ve mücadele kabiliyetinin yanlış / eksik kullanımı sonucu işaretlendiği bir alandır.

Satürn Koç'ta tam tersi yönde eğer karmik geçmişte kişi yeteri kadar özgüven ve birey kimliği kazanamadıysa, bu sefer yardım almasını engelleyecek, tek başına ilerlemesine neden olacak durumları gündeme getirebilir. Bu da genelde Ay düğümlerinin GAD Terazi ve KAD Koç şeklinde yerleştiği durumlarda gözlenebilir. Örnekler çoğaltılabilir.

Oluşan baskı, kişinin iyiliği ve dengelenmesi için gereklidir. Çünkü enkarnasyonların tek amacı, insanın karşıt durduğu enerjilerle bütünleşerek BİR olmayı öğrenmesi ve dengelenmesini sağlamaktır. Bunu sadece enkarnasyonlar olarak düşünmemeli, nesilden nesile geçen ruhsal genetik mirasların da benzer görevler içerdiğini aklımızda tutmalıyız.

Satürn'ün incelenmesi başlı başlına karmaşık bir konudur. Dolayısıyla doğum haritasındaki her bir veri dikkatlice incelenerek, karmik borçlar ve bunların sağaltılma / ödenme yöntemleri tespit edilmelidir.

Sevgiler.

Kaan Karabulut
kaankarabulut@gmail.com




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VENÜS – NEPTÜN KARŞIT AÇISI “KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ VE KURT”

JUNO - KUZEY AY DÜĞÜMÜ KAVUŞUM / NEPTÜN ÜÇGENİ