"URANÜSYEN" BOĞA YENİ AY'I - SEVGİNİ EK, MUCİZENİ BİÇ
"URANÜSYEN" BOĞA YENİ AY'I - SEVGİNİ EK, MUCİZENİ BİÇ
23 Nisan 2020 Saat 05:25'de Boğa Burcu'nun 3 derecesinin içinde, Uranüsyen bir Yeni Ay gerçekleşecek.
Boğa'nın 3 derecesi, ezoterik bilgilere göre Isis'in tahtı olarak geçer ve "Yaşam Veren" özelliğini temsil eder. Bu yüzden, Ay gibi beslenmeyle yakından ilgili olan bir göstergenin Boğa gibi "verimli" bir burçta yücelmesinin arka planı da anlaşılmış olur.
Önce biraz teknik olarak Yeni Ay'ın açılarına bakalım:
Yeni Ay'ın haritasında Koç burcu yükseliyor.
Yeni Ay, Boğa burcundaki Uranüs ile kavuşum açısı içerisinde.
Yeni Ay, Kova burcundaki Satürn ile kare açı içerisinde.
Uranüs Satürn karesi zaten uzun bir süre hayatımızda olacak.
Yükselen yöneticisi Mars Kova burcunda ve İkizler burcundaki Venüs ile üçgen açı içerisinde.
Merkür, Koç burcunda yükselen noktası ile kavuşumda ve hem Mars hem de Venüs ile uyumlu açı içerisinde.
Haritanın 12. evinde Balık burcunda bulunan Neptün, Venüs ile kare açı içerisinde.
Oğlak burcundaki Jüpiter ve Pluto, Merkür ile kare açı içerisinde.
Yeni Ay'ın bulunduğu Sabian Sembolü dikkat çekici! "Gökkuşağının altındaki Altın kazanı."
Bu sembolizmayı değerlendirirken,
Fırsat ve "bereket" olarak gördüklerimizin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını
Gerçekse bile ulaşmanın o kadar kolay olmayacağını çünkü gökkuşağına doğru yürüdükçe, mesafenin hep aynı kalacağını hesap etmek gerekir. Demek ki arzularımızın içinde maddi bir kaygı olmamalı.
Burada hayatımıza yansıyan işaretleri görüp, ders çıkarıp ibret alıp kendi potansiyellerimize güvenmemiz daha önemli olacaktır.
Burada Uranüs'ü değerlendirirken de dikkat etmek gerekir çünkü iç manasıyla Uranüs, zıtları bir araya getirme veya aniden gelişen şartları hayatımıza adapte edebilme becerimizi test eder.
Yükselen Koç'ta bulunan Merkür, hem düşünce hem de hareket olarak sabırsız ve heyecanlı bir atmosferde olduğumuzu gösteriyor. Üstelik haritanın tepe noktasından Jüpiter Merkür ve Pluto Merkür karesi de bu noktada baskı oluşturuyor. Merkür, Venüs ve Mars arasındaki üçgen açıyı destekleyen bir bağa sahip. Dolayısıyla, dışsal baskı mekanizmaları yüzünden çok söz laf konuşulabilir, arka arkaya birçok konuda uygulama kararı alınabilir ancak bunların işlevselliği tartışılır derecede "üstünkörü" olabilir.
Venüs Neptün karesi de, hayatımızda kulağımıza erişen birçok "iyicil" söylemin arkasında yalanlar olduğunu, tam olarak gerçeği yansıtmadığını veya bizi aldatan tuzaklarla dolu olduğunu gösterebilir. İnanmak istediğimiz şeye inandığımızda da benzer durumlara şahit olabiliriz.
Aslında Yeni Ay'ın en sürpriz kahramanı tabi ki Yeni Ay ile kavuşan Uranüs ve Satürn ile olan karesi. Bu zaten halihazırda küçük büyük şok dalgalarının yaşanmasına neden olan olayları önümüze servis ederken, Yeni Ay temasına da bunu katarak, "ektiğinizi mi biçeceksiniz bakalım?" dercesine soru işaretlerini kafamıza yerleştiriyor.
Peki ne yapacağız? Her ne kadar uyumlu görünmese de yaşanan sürece her zamankinden başka bir açıyla bakacağız. Alışkanlıklarımızın değişebileceğine kanaat getireceğiz. Olumlu sorularla yanıt arayacağız çünkü panik ve endişeyle sorulan olumsuz sorulara, mantıksız ve karmaşık cevaplar gelir.
Uranüs'ün Merkür'ün üst oktavı olduğunu hatırlayalım. Hızlı ve pratik düşünebilme kabiliyeti, bunu düşünürken de birbirine uyabileceğini düşündüğümüz yaşamsal elementleri bir araya getirebilme becerisi bu konuya dahil edilebilir.
Dikkat ederseniz hem bilgisayar oyunları hem de medyada yayınlanan "hayatta kalma" türündeki oyunların sayısında hatırı sayılır bir artış var. Artık buna ince manalar yüklemek size kalmış bir şey ama bu düşünceden yola çıkarak, internet dünyasının bu kadar kafamızı sulandırdığı bir dönemde, "kendi iğne ipliğimizle" söküğümüzü dikebilme, "traş makineleri ile" saçımızı traş edebilme "becerilerimizin" sınandığını göz önüne alırsak, çok da ütopik değil açıkçası.
Önümüzdeki Nisan-Mayıs ayından itibaren Eylül-Ekim dönemlerine kadar birçok gezegenin retrosu yaşanacak. Bu dönem belirsizliklerin ve dalgalanmaların yaşanacağı bir süreç olabilir. Bizler yine de iyi niyetimiz ve sakinliğimizle, elimizden geleni yapmaya gayret ederek, adapte olmaya çalışacağız. Aşağıda bir yeni ay ritüeli de yazdım, dilerseniz böyle bir meditasyon yapabilirsiniz.
BOĞA YENİ AY'I RİTÜELİ HAKKINDA:
Çeşitli astrolojik olaylarla ilgili ritüeller hem merak konusu hem de kafa karıştırıcıdır. Çünkü buradaki asıl konu, uygulamanın şeklinden ziyade, uygulayıcının sahip olduğu kişisel gelişmişlik özellikleriyle yakından ilgilidir. Yani bu konu sadece şekli birtakım gerekliliklerden öte, ruhani gelişmişlik derecesiyle bağlantılıdır.
Mum şart olmasa da Ateş elementi üst aleme ulaşma yetisi olan en ince elementtir, o yüzden isteklerin fizik alemden süptil aleme ulaşmasında aracılık ettiğine inanılır. Bu yüzden beyaz (saflık), yeşil (bolluk bereket güven) renklerde mum yakalabilirsiniz. Hiçbirisi yoksa sıradan bir mum da aynı işlevi görecektir. Arzu edenler rahatlatıcı bir meditasyon müziği açarak enerjiyi pekiştirebilir. Varsa yeşil bir örtü, yeşil perde, yeşil bir kıyafet de toprağın bereketini çağrıştırmak için kullanılabilir.
Şimdi Boğa burcunun astrolojik arketiplerini kullanarak bir senaryo kurmaya çalışacağız. Siz bunu geliştirebilirsiniz.
Boğa burcu toprak elementinin sabit niteliği olduğu için, maddi değerlere sahip olma, kendini güvende ve bereketli hissetme duyguları önceliklidir. O yüzden öncelikle dua / ibadet veya ritüele uygun rahat, sakin, güvenli, dingin, rahatsız edilmeyeceğiniz bir alan bulmanız ve geniş zaman duygusu oluşturmanız çok önemlidir. Tabi kıyafetlerinizin de rahat olması bunu destekleyecektir. Mümkünse toprak üzerinde ve doğayla bütünleşik olmak tavsiye edilir fakat içinde bulunduğumuz virüs ve yasaklardan ötürü bunu dış mekanda yapmanız mümkün olmayacaktır, bahçe içinde olanlar faydalanabilir. Saksı toprağınız varsa ona dokunuyor olmanız da benzer bir çağrışım yapabilir. Amaç, elementin kendisini hissetmektir.
Meditasyon sahnenizde:
Sakinsin, bir telaşın yok, hızlıca bir şeye yetişmek zorunda değilsin. Açık parlak mavi bir gökyüzü altında papatyaların sarı minik güneşler gibi serildiği yeşillikler üzerinde huzur içindesin. Bulunduğun yerde bahçe içinde bir evin var. Bahçeye düzenli sıralı bir şekilde çiçekler, meyveler, sebzeler ekiyor, onları suluyorsun. Havanın sıcaklığı ne çok sıcak ne çok soğuk. Bulunduğun AN'a odaklanmış durumdasın. Fideleri ekerken, ümitli, iyimser ve neşeli bir tebessümle, çocuklarını besler gibi ilgileniyorsun. Onlar aslında ektiğin umutların ve ne kadar farklı şeyler ekersen, o kadar zengin bir bahçen yani geleceğin olacağını biliyorsun. Arka fonda uzaktan gelen ve neşeyle oynayan çocuk sesleri eşlik ediyor. Onlar da senin çocukluğundaki mutlu anıların. Geçmişteki tatlı anılarını o anın içine çekiyor, tıpkı o zamanlarda hissettiğin masum saf duygularla sulamaya devam ediyorsun. Selvi ve incir ağaçlarının arasından eserek gelen ılık bir rüzgarla yıkandığını hissediyorsun. Ektiğin meyveler arasında, elma, armut; çiçekler arasında güller var. Hatta enerji vermesi için yanında getirdiğin bir adet kırmızı tatlı sert elmayı yemeye başlıyorsun. Keyifle ektiğin fidelere ve güzelliklere bakıp daha şimdiden renk cümbüşüyle dolacak bahçeyi hayal edebiliyorsun. Gerçek bereket ve zenginliğin, sağlıkla toprağa dokunmakta ve sıhhatle yemek yiyebilmekte saklı olduğunu biliyorsun. Elmayı yedikten sonra yere koyduğun rahat bir minderinin üstüne oturuyor, kalaylanmış bakır bir bardaktan su içiyorsun. Suyu 6 yudumda, kursağında hissederek içiyorsun. Şükür duanı ediyorsun.
Kafanı kaldırıp baktığınızda çok da uzağında olmayan, aynı senin gibi bahçesiyle uğraşan birçok insan ve aile görüyorsun. Herkes kendi işiyle ve toprağın bereketini özümsemekle meşgul. Tam bir zamansızlık hakim. Şimdi bahçene bakıyorsun. Tüm iyi dileklerini, gezegenin ve yaşamın iyileşmesi için gereken sevgiyi, senin gibi herkesin hissetmesini canı yürekten diliyorsun. Bundan sonrası bereketli yağmurlara kalmış durumda. Biliyorsun ki, bu gezegenin iyi yöndeki kaderi, insanların birbiri için iyilik, güzellik ve esenlik dilemesine, güzellikleri paylaşmasına bağlı..
ve şimdi tekrar buradasın.
Sevgiyle..
Kaan Karabulut
Yükselen Koç'ta bulunan Merkür, hem düşünce hem de hareket olarak sabırsız ve heyecanlı bir atmosferde olduğumuzu gösteriyor. Üstelik haritanın tepe noktasından Jüpiter Merkür ve Pluto Merkür karesi de bu noktada baskı oluşturuyor. Merkür, Venüs ve Mars arasındaki üçgen açıyı destekleyen bir bağa sahip. Dolayısıyla, dışsal baskı mekanizmaları yüzünden çok söz laf konuşulabilir, arka arkaya birçok konuda uygulama kararı alınabilir ancak bunların işlevselliği tartışılır derecede "üstünkörü" olabilir.
Venüs Neptün karesi de, hayatımızda kulağımıza erişen birçok "iyicil" söylemin arkasında yalanlar olduğunu, tam olarak gerçeği yansıtmadığını veya bizi aldatan tuzaklarla dolu olduğunu gösterebilir. İnanmak istediğimiz şeye inandığımızda da benzer durumlara şahit olabiliriz.
Aslında Yeni Ay'ın en sürpriz kahramanı tabi ki Yeni Ay ile kavuşan Uranüs ve Satürn ile olan karesi. Bu zaten halihazırda küçük büyük şok dalgalarının yaşanmasına neden olan olayları önümüze servis ederken, Yeni Ay temasına da bunu katarak, "ektiğinizi mi biçeceksiniz bakalım?" dercesine soru işaretlerini kafamıza yerleştiriyor.
Peki ne yapacağız? Her ne kadar uyumlu görünmese de yaşanan sürece her zamankinden başka bir açıyla bakacağız. Alışkanlıklarımızın değişebileceğine kanaat getireceğiz. Olumlu sorularla yanıt arayacağız çünkü panik ve endişeyle sorulan olumsuz sorulara, mantıksız ve karmaşık cevaplar gelir.
Uranüs'ün Merkür'ün üst oktavı olduğunu hatırlayalım. Hızlı ve pratik düşünebilme kabiliyeti, bunu düşünürken de birbirine uyabileceğini düşündüğümüz yaşamsal elementleri bir araya getirebilme becerisi bu konuya dahil edilebilir.
Dikkat ederseniz hem bilgisayar oyunları hem de medyada yayınlanan "hayatta kalma" türündeki oyunların sayısında hatırı sayılır bir artış var. Artık buna ince manalar yüklemek size kalmış bir şey ama bu düşünceden yola çıkarak, internet dünyasının bu kadar kafamızı sulandırdığı bir dönemde, "kendi iğne ipliğimizle" söküğümüzü dikebilme, "traş makineleri ile" saçımızı traş edebilme "becerilerimizin" sınandığını göz önüne alırsak, çok da ütopik değil açıkçası.
Önümüzdeki Nisan-Mayıs ayından itibaren Eylül-Ekim dönemlerine kadar birçok gezegenin retrosu yaşanacak. Bu dönem belirsizliklerin ve dalgalanmaların yaşanacağı bir süreç olabilir. Bizler yine de iyi niyetimiz ve sakinliğimizle, elimizden geleni yapmaya gayret ederek, adapte olmaya çalışacağız. Aşağıda bir yeni ay ritüeli de yazdım, dilerseniz böyle bir meditasyon yapabilirsiniz.
BOĞA YENİ AY'I RİTÜELİ HAKKINDA:
Çeşitli astrolojik olaylarla ilgili ritüeller hem merak konusu hem de kafa karıştırıcıdır. Çünkü buradaki asıl konu, uygulamanın şeklinden ziyade, uygulayıcının sahip olduğu kişisel gelişmişlik özellikleriyle yakından ilgilidir. Yani bu konu sadece şekli birtakım gerekliliklerden öte, ruhani gelişmişlik derecesiyle bağlantılıdır.
Mum şart olmasa da Ateş elementi üst aleme ulaşma yetisi olan en ince elementtir, o yüzden isteklerin fizik alemden süptil aleme ulaşmasında aracılık ettiğine inanılır. Bu yüzden beyaz (saflık), yeşil (bolluk bereket güven) renklerde mum yakalabilirsiniz. Hiçbirisi yoksa sıradan bir mum da aynı işlevi görecektir. Arzu edenler rahatlatıcı bir meditasyon müziği açarak enerjiyi pekiştirebilir. Varsa yeşil bir örtü, yeşil perde, yeşil bir kıyafet de toprağın bereketini çağrıştırmak için kullanılabilir.
Şimdi Boğa burcunun astrolojik arketiplerini kullanarak bir senaryo kurmaya çalışacağız. Siz bunu geliştirebilirsiniz.
Boğa burcu toprak elementinin sabit niteliği olduğu için, maddi değerlere sahip olma, kendini güvende ve bereketli hissetme duyguları önceliklidir. O yüzden öncelikle dua / ibadet veya ritüele uygun rahat, sakin, güvenli, dingin, rahatsız edilmeyeceğiniz bir alan bulmanız ve geniş zaman duygusu oluşturmanız çok önemlidir. Tabi kıyafetlerinizin de rahat olması bunu destekleyecektir. Mümkünse toprak üzerinde ve doğayla bütünleşik olmak tavsiye edilir fakat içinde bulunduğumuz virüs ve yasaklardan ötürü bunu dış mekanda yapmanız mümkün olmayacaktır, bahçe içinde olanlar faydalanabilir. Saksı toprağınız varsa ona dokunuyor olmanız da benzer bir çağrışım yapabilir. Amaç, elementin kendisini hissetmektir.
Meditasyon sahnenizde:
Sakinsin, bir telaşın yok, hızlıca bir şeye yetişmek zorunda değilsin. Açık parlak mavi bir gökyüzü altında papatyaların sarı minik güneşler gibi serildiği yeşillikler üzerinde huzur içindesin. Bulunduğun yerde bahçe içinde bir evin var. Bahçeye düzenli sıralı bir şekilde çiçekler, meyveler, sebzeler ekiyor, onları suluyorsun. Havanın sıcaklığı ne çok sıcak ne çok soğuk. Bulunduğun AN'a odaklanmış durumdasın. Fideleri ekerken, ümitli, iyimser ve neşeli bir tebessümle, çocuklarını besler gibi ilgileniyorsun. Onlar aslında ektiğin umutların ve ne kadar farklı şeyler ekersen, o kadar zengin bir bahçen yani geleceğin olacağını biliyorsun. Arka fonda uzaktan gelen ve neşeyle oynayan çocuk sesleri eşlik ediyor. Onlar da senin çocukluğundaki mutlu anıların. Geçmişteki tatlı anılarını o anın içine çekiyor, tıpkı o zamanlarda hissettiğin masum saf duygularla sulamaya devam ediyorsun. Selvi ve incir ağaçlarının arasından eserek gelen ılık bir rüzgarla yıkandığını hissediyorsun. Ektiğin meyveler arasında, elma, armut; çiçekler arasında güller var. Hatta enerji vermesi için yanında getirdiğin bir adet kırmızı tatlı sert elmayı yemeye başlıyorsun. Keyifle ektiğin fidelere ve güzelliklere bakıp daha şimdiden renk cümbüşüyle dolacak bahçeyi hayal edebiliyorsun. Gerçek bereket ve zenginliğin, sağlıkla toprağa dokunmakta ve sıhhatle yemek yiyebilmekte saklı olduğunu biliyorsun. Elmayı yedikten sonra yere koyduğun rahat bir minderinin üstüne oturuyor, kalaylanmış bakır bir bardaktan su içiyorsun. Suyu 6 yudumda, kursağında hissederek içiyorsun. Şükür duanı ediyorsun.
Kafanı kaldırıp baktığınızda çok da uzağında olmayan, aynı senin gibi bahçesiyle uğraşan birçok insan ve aile görüyorsun. Herkes kendi işiyle ve toprağın bereketini özümsemekle meşgul. Tam bir zamansızlık hakim. Şimdi bahçene bakıyorsun. Tüm iyi dileklerini, gezegenin ve yaşamın iyileşmesi için gereken sevgiyi, senin gibi herkesin hissetmesini canı yürekten diliyorsun. Bundan sonrası bereketli yağmurlara kalmış durumda. Biliyorsun ki, bu gezegenin iyi yöndeki kaderi, insanların birbiri için iyilik, güzellik ve esenlik dilemesine, güzellikleri paylaşmasına bağlı..
ve şimdi tekrar buradasın.
Sevgiyle..
Kaan Karabulut
Yorumlar
Yorum Gönder